Pazartesi, Eylül 16

Türk Kardiyoloji Derneği’nden ‘Aktif Yaşam Alanı’: “Hareketli Bir Yaşam, Başta Kalp Sağlığı Olmak Üzere Bütüncül Bir Sağlık İçin Önem Taşıyor” – SAĞLIK

“Aktif Yaşam, Sağlıklı Toplum” projesi kapsamında Onaranlar Kulübü ve Beşiktaş Belediyesi işbirliğiyle Beşiktaş Yeşim Park’taki açık alan tüm İstanbulluların hizmetine sunuldu. Büyük şehirlerde aktif ve aktif yaşamayı destekleyen bu alan, başta kalp sağlığı olmak üzere bütünsel sağlık için aktif yaşamanın önemine de dikkat çekiyor. 60 yıldır kalp sağlığı alanında etkili çalışmalarla faaliyetlerini sürdüren Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), sağlıklı beslenmeyi teşvik etmek amacıyla her yaştan insanın yararlanabileceği “Aktif Yaşam Alanı”nı hizmete açtı. Hareketle Desteklenen Yaşam, Boehringer Ingelheim’ın “Aktif Yaşam, Sağlıklı Toplum” projesi kapsamında koşulsuz katkılarıyla oluşturuldu. Onaranlar Kulübü ve Beşiktaş Belediyesi işbirliğiyle Beşiktaş’ta Yeşim Park’ta açılan alan tüm İstanbulluların hizmetine açıldı. Parkın açılış konuşmasını yapan Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Şeref Şeker ile birlikte TKD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Değertekin, TKD Genel Sekreteri Prof. Dr. Bülent Mutlu, TKD Kalp Yetmezliği Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Özlem Yıldırımtürk ve TKD Kalp Yetmezliği Çalışma Grubu yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Emre Aslanger, kalp sağlığı konusunda önemli bilgiler verdi. Etkinlikte, büyük şehirlerde bu alanın aktif ve canlı bir yaşamı desteklemesi nedeniyle bütünsel sağlığın, özellikle de kalp sağlığının önemine dikkat çekildi. “Mahallemizde aktif bir yaşamın sağlanmasını önemsiyoruz” Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, aktif ve verimli bir yaşam için belediyeye ait çeşitli sosyal uygulamaları hayata geçirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Yeşim Park’ta hayata geçirilen projenin açılış konuşmasını Beşiktaş Belediyesi Başkan Yardımcısı Dr. Şeref Şeker şunları söyledi: “Vatandaşlarımızın ilçemizde aktif bir yaşam sürmesini çok önemsiyoruz. Fiziksel aktivitelerin bireylerin kalp-damar sağlığını ve ruhsal durumunu olumlu yönde etkilediğini biliyoruz. Bu doğrultuda; Açtığımız ve açmayı planladığımız spor tesislerinin yanı sıra “Beşiktaş’ı Taşı” temasıyla ilçemizin farklı yerlerinde yürüttüğümüz yoga ve pilates aktivitelerimiz ve işbirlikleri kapsamında oluşturduğumuz nefes egzersizlerimiz var. Beşiktaş bölgesinde yaşlıların oranı Türkiye’nin yaklaşık iki katı; Komşularımızın yaklaşık %17’si 65 yaşın üzerindedir. Akat bölgesinde bu oran %21,44’tür. Bu projeyi “Beşiktaş’ı Taşı” temasıyla 65 yaş üstü büyüklerimize yönelik ve gençlerimize örnek olması amacıyla gerçekleştirdik. Koşulsuz destekleri ve bu projeyi gerçekleştirmemizi sağlayan Türk Kardiyoloji Derneği, Tamirciler Kulübü ve Boehringer Ingelheim’a teşekkür ederiz.Kalp sağlığını korumak için aktif bir yaşam tarzı şartHareketsizliğin kalp hastalıklarının temel risk faktörlerinden biri olduğunu vurgulayan Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Dr. Muzaffer Değertekin “Kalp hastalıklarından korunmanın en önemli yollarından biri egzersizi günlük yaşamınızın bir parçası haline getirmektir. Hastalar kendilerini sürekli zayıf ve yorgun hissettikleri için hareket etmekten kaçınabilirler ancak hareketsiz kaldıklarında kas kaybı gelişir. Yürümek ve egzersiz yapmak yorgunluğa bağlı bozuklukları azaltır ve egzersiz kapasitesini artırır. Bu nedenle haftanın en az 5 günü 30 dakika egzersiz yapma alışkanlığının kazanılması önemlidir. Parklarda spor sahalarını kullanmak aynı zamanda günlük hareket ihtiyaçlarınızı da karşılayacaktır. Hareket hayatınızın bir parçası haline geldikçe kalp sağlığınızın yanı sıra tüm vücut sağlığınızın ve hatta ruh sağlığınızın iyileştiğini göreceksiniz. dedi. “Aktif bir yaşam ve sağlıklı bir toplum için eylem burada başlıyor!” “Aktif bir yaşam ve sağlıklı bir toplum için hareket burada başlıyor!” İstanbullular için. İlgisini çektiği spor ve hareket alanı her yaştan insanın ihtiyacını karşılayacak şekilde tasarlandı. Alanın tasarlanma süreci İstanbul halkını dinleyerek başladı. Geçtiğimiz yıl düzenlenen ve 60’ı aşkın İstanbullunun katıldığı “Şehirde Aktif Yaşam Buluşması” seminerinde, herkesin rahatça spor yapabileceği şehirlerin hangi alanları olması gerektiği konusunda fikir alışverişinde bulunuldu ve en aktif yaşam sağlandı. Kent sakinlerini spor faaliyetlerine motive etme yöntemleri üzerinde çalıştı. Bu çalıştayda ortaya çıkan fikirler değerlendirilerek Aktif Yaşam Alanının kapsam ve detayları belirlendi. 2 ana bölüm ve farklı sayıda spor ekipmanının yer aldığı 8 spor bölümünden oluşan alan, hem bireysel hem de toplu olarak farklı egzersizlerin yapılabileceği şekilde tasarlandı. Bireysel spor alanında farklı spor aletleri üzerinde mekik, şınav, pull-up, dips gibi sportif hareketler yapılabilirken toplu spor alanında ise yoga, pilates gibi takım aktiviteleri uygulanabilmektedir. . Ayrıca Aktif Yaşam Alanında yapılabilecek hareketlerin bilinçli ve kişinin vücuduna iyi gelecek şekilde uygulanabileceği video çalışması da bulunmaktadır. Alandaki ekipmanlarla nasıl ve hangi egzersizleri yapabileceğinizi anlatan videolara alandaki QR kodu tarayarak ulaşabilirsiniz. Böylece spor yapmak isteyenler bu videolar sayesinde başlangıç-orta-ileri seviye antrenmanları izleyerek egzersiz konusunda doğru tavsiyeleri öğrenebilecekler. “Ülkemizde yaklaşık her 3 kadından 1’i şeker hastası, 3 kadından 1’i ise hipertansiyon hastası.”Kalp hastalığı ve felç dünya çapında her yıl 17,1 milyon kişinin ölümüne neden olurken, Dünya Kalp Federasyonu; Tütün tüketimi, yetersiz beslenme ve fiziksel aktivite eksikliği gibi temel risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıyla bu hastalıklara bağlı erken ölümlerin en az yüzde 80’inin önlenebileceğini tüm dünyaya duyuruyor. Türk Kardiyoloji Derneği Kalp Yetmezliği Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Özlem Yıldırımtürk “Özellikle yaşlı nüfusta ve kronik hastalığı olan kişilerde kalp yetmezliği riski artıyor. Ülkemizde erişkin nüfusta kalp yetersizliği prevalansı %2,9 iken bu sayı yaklaşık 2 milyonun üzerinde hastayı temsil etmektedir. Türkiye’de kalp yetersizliği hastalarının yaş ortalaması 68 iken, erkeklerde kalp yetersizliği kadınlara göre daha erken yaşta görülüyor. Erkeklerde sıklıkla kalp-damar hastalıkları kalp yetmezliğine neden olurken, kadınlarda hipertansiyon, tiroid hastalığı ve obezite kalp yetmezliğine neden oluyor. Kalp yetmezliği yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltabilir ve hatta ölümcül olabilir. Dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen kalp yetmezliği ülkemizin en önemli sağlık sorunlarından biridir. “Kalp yetmezliği Türkiye’de önde gelen ölüm nedenleri arasında yer alıyor.” dedi. Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Bülent Mutlu, kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıklarının birbiriyle bağlantılı olduğuna dikkat çekti. “Ülkemizde kadınların yaklaşık üçte biri şeker hastası, üçte biri hipertansiyondan muzdarip ve kadınlarda obezite artıyor. Dünya çapında bir milyardan fazla insanı etkileyen kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıkları, her yıl yaklaşık 20 milyon kişinin ölümüne neden olarak dünya genelindeki ölümlerin önde gelen nedenidir. Bu kardiyovasküler, renal ve metabolik hastalıklar birbiriyle bağlantılıdır, aynı anda ortaya çıkar ve birbirini şiddetlendirebilir; dolayısıyla hastaların hayatlarına ciddi bir yük oluşturabilmektedir. Parçalanmış kardiyovasküler, böbrek ve metabolik hastalıkları tedavi etmek yerine, bu hastalıkları ilişkili hastalıklar olarak teşhis edip yöneterek tedavi ve erken önleme konusunda entegre bir yaklaşıma önem veriyoruz. Kardiyovasküler, renal ve metabolik hastalıkların yönetimi sıklıkla parçalı bir yapıya sahiptir ve bu durum, geç veya yanlış tanılara, tedaviye yönlendirmede gecikmelere ve uygun bakım ve kurallara dayalı tedavilere zamanında erişim sağlanamamasına neden olabilir. Erken aşamalarda tek bir sistemin hasar görmesi, birden fazla organda geri dönüşü olmayan hasara neden olabilir. Bu nedenle bütünsel hastalık yönetimi çok önemlidir. Kardiyovasküler, renal ve metabolik hastalıkların erken dönemde ele alınması, hastaları istenmeyen sonuçlardan koruma fırsatı sunmaktadır. Bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin yaklaşık yarısını kalp-damar, böbrek ve metabolik hastalıklar tek başına oluşturuyor.” dedi. TKD Kalp Yetmezliği Çalışma Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Emre Aslanger “Hayatımızda hareket etmek sadece kalp sağlığı açısından değil, kalp hastalıklarının tedavisinde de büyük önem taşıyor. Kardiyak rehabilitasyon dediğimiz ve tedavinin bir parçası olan hareket yöntemi, kalp sağlığının iyileştirilmesine ve yaşam kalitesinin artmasına önemli katkı sağlıyor. Kalp hastalığının risk faktörlerini azaltan hareket; Sağlıklı bir yaşam tarzına bağlı kaldığımızda kan basıncını, kolesterolü ve kan şekerini düzenlemeye yardımcı olur. Fiziksel egzersizler kalp kasının gücünü ve dayanıklılığını artırarak kalp fonksiyonlarını iyileştirir. Kalp hastalığı uzun ve zorlu bir süreç olabileceğinden psikolojik dayanıklılık da önemlidir. Doktorun önerdiği tedaviye uygun olarak yapılacak egzersizler psikolojik destek sağlar ve stres yönetimini kolaylaştırır. “Kardiyak rehabilitasyon hastaların yaşam kalitesini artırır, bağımsız ve aktif olmalarına yardımcı olur ve en önemlisi hastalığın tekrarlama riskini azaltır.” dedi. PROJE TANIMI:Proje: Türk Kardiyoloji DerneğiProje destekçisi: Boehringer IngelheimProje mekanı destekçisi: Beşiktaş Belediyesi Proje tasarımı: Tamirciler KulübüProje iletişimi: İletişim ortaklarıKaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sponspor Bağlantılar: Antalya Haber