Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi dünya tıp literatürüne girecek büyük bir başarıya imza attı. Giresun sendromu tıp literatürüne girerek bilim dünyasına adını duyurdu. Doktorlar, tüm organların yer değiştirmesi ve ardından siroz gelişmesiyle karakterize bir vakayı tanımladılar ve bu duruma “Giresun sendromu” adını verdiler. Yapılan başvuruların ardından onaylanan ve dünya tıp literatürüne giren Giresun sendromu vakasında organların yerleşimi anormaldi. Giresun sendromu nadir görülen bir durum olması ve organ yerleşiminde farklılıklar olması nedeniyle tıp dünyasında ilgi görmektedir. Tanı ve tedavi süreçlerine erken müdahale, hastaların yaşam kalitesi açısından esastır.
GİRESUN SENDROMU NEDİR?
Giresun sendromu Türkiye’de ilk kez Giresun ilinde tespit edilen nadir bir hastalıktır. Bu sendromda hastanın tüm organları bir “ayna görüntüsü” gibi ters yani ters konumda bulunur. Ancak Giresun sendromunu farklı kılan, organın bu ters lokalizasyonuyla birlikte kalp yetmezliği, siroz gibi ciddi hastalıkların da görülmesidir. Bu sendrom literatüre yeni giren ve adını ilk tespit edildiği yer olan Giresun’dan alan yeni bir tıbbi durumdur.
GİRESUN SENDROMUNUN BELİRTİLERİ:
-Nefes darlığı
-Zayıflık ve yorgunluk
– Karında sıvı birikmesi (asit)
-Karaciğer sirozu belirtileri
GİRESUN SENDROMUNUN TEDAVİSİ VAR MI?
Sendromun tanınması zor olabilir çünkü hastalar uzun yıllar hiçbir semptom göstermeden yaşayabilirler. Ancak zaman geçtikçe karaciğer ve kalp fonksiyonlarının bozulması nedeniyle hastalığın belirtileri belirgin hale gelir. Tedavi edilmezse hastalara karaciğer nakli gerekebilir.
