Acıbadem Dr. Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Şinasi Can (Kadıköy) Doç. Dr. Suna Yap o zamandan bu yanaÜlkemizde karaciğer yağlanması hastalığının görülme sıklığının yüzde 48 olduğunu, vücut kitle indeksi 25 yaş üzerinde olan kişilerde bu oranın yüzde 63’e ulaştığını belirten Prof. Herhangi bir rahatsızlık, çoğunlukla herhangi bir nedenle yapılan ultrason gibi radyolojik görüntüler ve karaciğer fonksiyon testleri ile tespit edilir.” Bozukluğun tanısı testler yoluyla konur. Ancak önlem alınmazsa karaciğer sirozuna veya ilerlemiş karaciğer kanserine neden olabilir. “2030 yılında dünya çapında sirozun ve karaciğer naklinin en yaygın nedeni olacağı öngörülüyor” diyor. Doç. Dr. Suna Yapalı, bu sinsi hastalığın önlenmesi ve tedavisinde 3 temel yöntemi anlattı, önemli uyarı ve önerilerde bulundu. Karaciğer yağlanması alkole bağlı ve alkol dışı nedenlerden kaynaklanabilir. Karaciğerde %5-10’dan fazla yağ birikmesi nedeniyle gelişir. Karaciğer yağlanmasının birden fazla hastalığın bir arada bulunduğu metabolik sendromun bir parçası olarak da ortaya çıkabileceğini belirten Prof. Acıbadem Dr. Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Şinasi Can (Kadıköy) Doç. Dr. Suna Yap o zamandan bu yana “Bu tabloya obezite, tip 2 diyabet, hipertansiyon, insülin direnci, kalp-damar hastalıkları ve yüksek ürik asit dahildir. Alkol içmeyen bir kişide, alkolik hasara benzer şekilde karaciğerde yağ birikmesi, yağlı karaciğer hastalığına yol açar. Ancak zaten metabolik sendrom belirtileri olan aşırı kilolu bir bireyde, alkol tüketiminin miktarı bile hastalığın ciddi oranda ilerlemesine neden oluyor” diyor. Bu faktörler riski artırıyor!Aşırı kilolu ve obez hastalar, diyabet hastaları, yüksek insülin direnci olan kişiler, kan lipit düzeyi yüksek kişiler, vücut kitle indeksi 25’in üzerinde olan kişiler, bel çevresi geniş olan kişiler (erkeklerde 94 cm’nin üzerinde, kadınlarda 80 cm’nin üzerinde) ve Alkol tüketen kişilerde karaciğer yağlanması riski bulunduğunun altını çizen Doç. Dr. Suna Yapalı şöyle devam ediyor: “Sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam, düzensiz beslenme, menopoz ve bazı ilaçların kullanımı nedeniyle karaciğer yağlanmasının görülme sıklığı artıyor.” Doç. Karaciğer yağlanmasının obezite ile ilişkilendirilmesine rağmen normal kilolu kişilerde de bulunabileceğine dikkat çekti. Yapalı, “Normal kilolu kişilerde bile insülin direnci, iç organ obezitesi olarak tanımlanan iç organ yağlanması ve genetik faktörler karaciğer yağlanması için risk oluşturuyor. Karaciğer yağlanması olan hastaların diyabet ve kalp hastalıkları açısından da taranması gerekir. Karaciğer yağlanması olan kişilerde diyabet riski 2-5 kat, kalp-damar hastalığı riski ise 2-3 kat artmaktadır. Diyabet hastaları, metabolik sendromlu hastalar, ailede yağlı karaciğere bağlı karaciğer sirozu öyküsü olanlar ve alkol tüketen bireyler, karaciğerde sertleşme veya hasar gelişimi açısından değerlendirilmelidir. “Günümüzde karaciğerdeki hasarı belirleyen Fibroscan/CAP yöntemi, karaciğerin yağlı karaciğere bağlı sertlik derecesini ve karaciğerdeki yağ miktarını kantitatif olarak ölçerek birçok hastada karaciğerin durumu değerlendirilmektedir. Karaciğer biyopsisine ihtiyaç var.”Karaciğer yağlanmasına karşı 3 etkili önlem!Peki karaciğer yağlanmasını önlemek veya karaciğer yağlanmasını ortadan kaldırmak için nelere dikkat edilmelidir? Doç. Dr. Suna Yapalı bu noktada 3 Silahşörler’i şöyle açıklıyor:sağlıklı beslenmeProtein, yağ ve karbonhidratların dengeli oranda olduğu, tek besin kısıtlamasının olmadığı ve sürdürülebilir kilo kaybının sağlandığı diyetler tercih edilmelidir. Düşük glisemik indeksli besinler, yeşil sebzeler ve lif oranı yüksek tahıllar, baklagiller ve taze meyveler günde 1-2 porsiyondan fazla tüketilmemelidir. Alkolden kaçınılmalı ve bol su içilmelidir. Sakatat, krema, margarin, meyve suyu ve çikolata gibi yağ ve şeker oranı yüksek yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Atıştırmalıkların aşırı tüketilmesi ya da sağlıklı olduğunu düşünerek aşırı meyve tüketimi en sık yapılan hatalardır.düzenli egzersizDüzenli egzersiz karaciğer yağlanmasında son derece önemli bir rol oynar. Haftanın en az 3-4 günü tempolu, düzenli 30-45 dakikalık yürüyüşler yapılmalı, haftada 2-3 gün kas kütlesini ve kas gücünü arttırıcı egzersizler yapılmalıdır. Karaciğer kendini yenileme yeteneğine sahip bir organ olduğundan sağlıklı beslenerek, düzenli egzersiz yaparak ve ideal kilonuza ulaşarak sağlıklı bir karaciğere sahip olabilirsiniz.İdeal ağırlık ve ince bel çevresiKaraciğer yağlanması sadece aşırı kilolu ve obez hastalarda değil, normal kilolu kişilerde de ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Özellikle iç organ yağlanması (visseral obezite), genetik yatkınlığı olan kişilerde normal kiloya rağmen karaciğer yağlanmasına yol açabilmektedir. Bu nedenle ‘Ne kadar yersem yiyim kilo almıyorum, bu bizim genetik özelliğimiz, hiç kilolu olmadım’ gibi düşünceler bu sinsi hastalığın ilerlemesine neden olabiliyor. Ancak karaciğer yağlanmasının en etkili tedavi yöntemlerinden biri etkili kilo kaybı sağlamak ve bel çevrenizi normal sınırlara indirmektir. Sağlıklı yöntemlerle kilo kaybı haftada 0,5-1 kg olmalıdır. Doç. özellikle karaciğer hasarı olan hastalarda en az yüzde 10 kilo kaybıyla karaciğer hasarının tersine dönebileceğini söyledi. Dr. Suna Yapalı “Öte yandan ‘kilo verme’ ya da ‘karaciğeri yenileme’ vaadi veren bitkisel ilaçlardan ve bitkisel tedavilerden de uzak durmak gerekiyor. “Bitkisel ilaçların ya da bitkisel ilaçların kullanımına ilişkin bilimsel veriler yetersiz olsa da tam tersine karaciğerde toksik etki yaratarak karaciğer hasarına, hatta karaciğer yetmezliğine yol açabileceğini belirtmek isterim.” Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–