Havalar soğuduğunda kapalı mekanlarda geçirilen süre artar, hava kirliliği daha fazla hissedilir ve bağışıklık sistemi alarm verir. Bu üç faktör bir araya geldiğinde sonbahar ve kış aylarının en sık görülen rahatsızlıklarından biri olan sinüzit için mükemmel bir temel oluşturulur. Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden KBB uzmanı doktor. “Basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu bile tedavi edilmezse sinüzite dönüşebilir” diyen Öğretim Görevlisi Lütfü Şeneldir, bu mevsimsel tehditten nasıl korunabileceğinizi ve modern tedavi yöntemlerini anlattı.
SİNÜZİTİN NEDENLERİ VE VÜCUT ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Sinüslerin kafa kemikleri içindeki hava dolu boşluklar olduğunu hatırlatan Dr. Şeneldir, “Bu boşluklar sesin yankılanmasını, başın ağırlığını dengelemesini ve solunan havanın nemlenmesini sağlar. Ancak burun içi dokular şiştiğinde veya mukus akışı kesildiğinde bu boşluklar tıkanır ve bakteriler için uygun ortam oluşur. Sinüzit bu şekilde gelişir.” Sinüzit belirtilerine değinen Dr. Şeneldir, şöyle konuştu: “En sık görülen belirtiler burun tıkanıklığı, yüzde baskı hissi, baş ağrısı, koku alma yeteneğinde azalma, geniz akıntısı ve öksürüktür. Bazı hastalarda diş ağrısı veya kulaklarda basınç da eşlik edebilir. Akut sinüzit birkaç hafta içinde düzelebilirken, üç aydan uzun süren vakalarda kronik sinüzitten söz edilir.”
KRONİK SİNÜZİT PSİKOLOJİYİ DE ETKİLİYOR
Kronik sinüzitin sadece fiziksel değil psikolojik etkilerinin de olduğunu vurgulayan Dr. Şeneldir, şöyle konuştu: “Uzun süre nefes almakta zorluk çeken, koku alamayan ve sürekli baş ağrısı çeken kişilerde uyku bozuklukları, konsantrasyon güçlüğü ve depresif ruh hali gelişebilir. Bu nedenle sinüziti sadece burun hastalığı olarak görmek yanlıştır.” Tedavi sürecinin hastalığın nedenine göre değişiklik gösterdiğini belirten Dr. Şeneldir, şöyle konuştu: “Sorun viral kökenliyse antibiyotik tedavisine gerek yoktur. Ancak bakteriyel enfeksiyon varsa uygun ilaç tedavisine geçilir. Burun içi ödemin ortadan kaldırılması, mukus akışının sağlanması ve sinüslerin havalandırılması tedavinin temel amacıdır.”
TEDAVİ VE ÖNLENME YOLLARI
Sinüzitin önlenmesinde yaşam tarzı değişikliklerinin büyük önem taşıdığını belirten Dr. Şeneldir, şunları söyledi: “Kapalı ve havasız ortamlardan uzak durmak, düzenli olarak burun temizliği yapmak, yeterli su tüketmek ve sigara dumanından uzak durmak gerekir. Ayrıca alerjik yatkınlığı olan kişilerin polen mevsiminde veya mevsim geçişlerinde özellikle dikkat etmesi gerekir.” Doktor, bazı anatomik nedenlerin de sinüzitin kronikleşmesine neden olabileceğini belirtiyor. Şeneldir, şu uyarıda bulundu: “Burun eğriliği, polip veya burun etinde alerjik büyümeler varsa ameliyat gerekebilir. Bu hastalarda endoskopik sinüs cerrahisi ile tıkanıklıklar açılarak hava akımı sağlanır. Ancak ameliyat sonrası bakım çok önemlidir, düzenli kontroller yapılmazsa hastalık tekrarlayabilir.”
DOĞRU TEDAVİ İLE YAŞAM KALİTESİ ARTIŞI
Sinüzitin ihmal edilmemesi gereken bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Şeneldir, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sinüzit, doğru teşhis ve erken tedavi ile kontrol altına alınabilir. Burun tıkanıklığı, yüz ağrısı, koku kaybı gibi şikayetler altı haftadan uzun sürerse kulak burun boğaz uzmanına başvurmak gerekir. Doğru tedavi ile hastalar hem nefes kalitesine hem de yaşam enerjisine kavuşur.”